“KİM SEÇİLİRSE SEÇİLSİN, KİMLERLE YÖNETECEĞİ ÖNEMLİDİR!…”
Beykoz Ses Gazetesinde yayınlanan ropörtajında Gökhan Taneri Vural dan özel mesajlar var.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin Hafta sonu ilçelerde ay sonu illerde yaşanacak kongrelerine yönelik açıklamalarda bulunan Vural, çalışmaları hakkında da bilgi verdi. “Delegelerimiz görev verirse il kongresinde onları temsil etmek benim için bir onurdur” dedi.
GÖKHAN TANERİ VURAL : “KİM SEÇİLİRSE SEÇİLSİN, KİMLERLE YÖNETECEĞİ ÖNEMLİDİR!…”
Beykoz’un Siyasi ve sosyal hayatında önemli bir yeri olan Gökhan Taneri VURAL geçmiş dönemlerde birkaç kez ilçe başkanlığına aday olmasına rağmen 06 Aralık 2015 te yapılacak CHP Beykoz İlçe Kongresinde aday olmayacağını gazetemize açıkladı.
Beykoz Ses: İlçe Başkanlığına Neden Aday Değilsiniz?
İlk defa 2007 yılında rahmetli Mahmut Yavuz karşısında İlçe Başkanı adayı olmuş ve az bir farkla kayıp etmiştim. Tabii Mahmut Yavuz Başkan tecrübesiyle bizlere ağabeylik yapmış ve seçimden sonra özellikle bana ve ekibime kucak açmıştı. Komisyonlarda görev vermiş ve çalıştırmıştı. Fakat ölümünden sonra bu güzel gelenek bozulmuş rakip olacağım kaygısı ile çeşitli kişilerce ötekileştirme çabasına girişilmişti. Tabi o zaman bu zaman inatla defalarca yönetimlerde yer alarak parti çalışmalarına katıldım. Özellikle seçim zamanlarındaki organizasyonlarda oldukça tecrübe edindim. Üç Genel, İki Yerel, iki Referandum ve Bir Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bizzat yönetici olarak koordine ettim. Fakat anladım ki her yerde söylendiği gibi “Emek En Yüce Değerdir” cümlesine kimse bakmıyor.
Beykoz Ses: “Emek En Yüce Değer” değil midir?
Elbette en yüce değerdir. Fakat bunu ölçemediğiniz zaman değerlendiremezsiniz. Ben de çalışmalarımı bu yönde yoğunlaştırdım. Parti içinde her üyenin çalışmalarını hatta performansının ölçülmesini çağın gerekliliği olarak görüyorum. Bu sebeple mesleğim olarak da bilişim teknolojileri ve politikaları oluşturulması için çalışıyorum. Örneğin yöneticiler seçilirken mesleği veya yapacağı işlerden çok kaç delegeyi yönlendirebilme özelliği öncelik kazanıyor, bu yüzden çarpık bir sistem ortaya çıkıyor. Kendini Başkan Seçtirme Sistemi diyorum buna ben. Oysaki parti yönetimlerinde olması gereken yönetici nitelikleri var. Hukukçu, Mimar, Doktor, Mühendis vs. gibi. Çünkü idari yönetimler hem idare edebilmek hem de muhalefet edebilmek için bilgi ister. Demokrasi adı altında herkesin seçilme özgürlüğü bahane edilerek toplumu esaret altına almış bu sistem.
Beykoz Ses: Bu sistem değişecek mi?
Pek tabii değişecek, bunun için var gücümüzle çalışıyoruz ve çalışacağız. Partinin yönetimlerini bu sistemle (KBSS) belirlediğinizde, bırakın seçmenlerini üyeleri bile kapıdan içeriye girmiyor. Bu aldatmacanın bir parçası olmak istemiyor. Çoğu zaman gazetede, televizyonlarda, resmi törenler gibi yerlerde üyesi olduğu partiyi temsil edenleri gördüğünde her ne kadar memleketi için, çocukları için, geleceği için bir şeyler yapmak isteseler de ya istifa ediyor ya da asiyasal oluyor. İnsanları bu sistemi ne kadar iyi uyguladığı için takdir etmek yerine bunu yapmaya yönelik en ufak bir çabayı bile ağır cezalandırmalı. Kimse kimsenin temiz, kutsal, vatan sevgisini aşağılamaya hakkı olamayacağı gibi, geleceği ile ilgili umutsuzluk ve çaresizlik yaratılmasına izin verilmemelidir. Örneğin; çoğunlukçu değil de çoğulcu demokrasi olmalıdır, yani azınlıkta bile olsa yönetimlerde temsil edilmelidir. Yönetimleri seçen temsilcileri oldubitti ye getirmeden, bir günlük kurnazlıklara fırsat bırakmadan hak edenlerden seçilmesini garanti edecek bir sistem gerekir. Herkesin içine sinecek, nutuklarda sıklıkla söz edilen demokrasiyi güvenilir bir sistemle uygulamak gerekmektedir.
Beykoz Ses: Bunun için neler yapıyorsunuz?
İstanbul İl Başkanlığımız bünyesinde il bilişim komisyonu başkanlığı yapıyorum. İstanbul’da ki bilişimden sorumlu ilçe başkan yardımcılarının koordinasyonunu sağlıyorum. Bunun dışında seçim sonuçlarının raporlanması ve seçim sonrası çalışmalara katkı sağlaması için hedefe yönelik çalışmaları yürütüyorum. En önemlisi örgütlenme ölçeği üzerine yapılan çalışmalara katılıyorum. Bu çalışmalar yeni seçilecek il delegelerinin onayına sunulacak ve İl Kongremizde Kurultaya sunulmak üzere bildiri olarak yayınlanacak olması beni heyecanlandırıyor. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi’nin yaklaşan kurultayı bu değişim için çok önemli bir fırsattır. Her seferinde aynı şekildeki başlangıçlar, benzer sonuçları getirdiğini düşünürsek farklı bir başlangıç farklı sonuçları getirmesi demektir. Bu fark aynı zamanda iktidar yolunu açacağına emin olarak, en azından bu farklı anlayışı gündeme taşımak gereklidir. İşte tam da bunun için siyaset yapılmalıdır.
Beykoz Ses: Adaylardan kimi destekliyorsunuz?
Adayların hepsi partimizin adayıdır, kim seçilirse seçilsin diğer adayları ve ekiplerini ötekileştirmemesi önemlidir. Bu nedenle kim seçilirse seçilsin, kimlerle yöneteceği önemlidir. Henüz yönetim kurulları tam olarak belli değil, biraz evvel bahsettiğim niteliklerde yönetim kurulları listelerine bakarak karar vereceğim. Biraz da en yakın seçime dört yıl olduğunu göz önünde bulundurarak dört yıl sonraki adaylarımızı yetiştirmeye yönelik genç ve dinamik kadrolara yer verilmesini arzuluyorum. Yaptığım çalışmalar nedeni ile il delegesi adayıyım. Beykoz ilçesinden on delege il kongresine katılacak, kim seçilirse seçilsin birlikte çalışmalara katkı sağlayacağım. İstanbul İl Başkanlığı ve yönetimlerinin seçileceği il kongremiz bu ay sonunda yapılacak bu kurullarda yer almaya çalışacağım çünkü çalışmalarımızın sürdürülmesi gerekir. Ocak ayının on altısında Olağan Büyük Kurultayımız var. 2019 vizyonunun belirleneceği bu kurultayda diğer illerden gelen delegelerle çalışmalarımızı paylaşacağız.
Beykoz Ses: Genel Başkan Kim Olmalı?
Sorun liderde değil, bence sistemde. Bu kişilere bağlı olamaz bu bir sistem devrimi gerektirir biraz da samimiyet fakat mutlaka birlikte oluşturulan irade olmazsa olmazdır. Yaklaşan kongreler ve kurultay bu devrim için fırsattır. Varsın günlerce sürsün, çalışma grupları oluşturulsun, başarılı modeller örnek alınsın, seçimler bir küçük ayrıntı kalsın. Asıl olan tüm delegelerle karar verilen büyüleyici bir organizasyonun prensiplerinin belirlenmesidir. Çok zor değil, sadece niyet bile çok şeyi değiştirecektir.
Cumhuriyet Halk Partisi hak ettiği algısı gibi çağdaş, demokratik, hukukun üstün olduğu bir parti ve partililik ruhuna tekrar kavuşması için gerekenleri yapmaya çalışacağız. Tüm bunları ve daha sonrada savunucusu olacağım düşüncelerimin oluşmasında katkı sağlayan birlikte çalışma fırsatı bulabildiğim özellikle parti emekçilerimize sonsuz teşekkür ederim. Tabi size de bu röportaj için teşekkür ederim. Beni izlemeye devam edin azimli çalışmalarımız mutlaka sonuç verecektir.
Beykoz Ses: Son olarak ne söylemek istersiniz?
Haksızlıklara karşı mücadele etmeye devam edeceğim, söyleşimizi büyük usta Nazım Hikmet’in bir dizesi ile bitirmek isterim:
“Biz daha çok yanalım ki, çocuklarımız hiç yanmasın”